Annemin Günlüğü

Merhaba,

Ben Gülseren Aygün.
13 Kasım 1940’da İstanbul’da doğdum.
Neredeyse bütün hayatımı İstanbul’da geçirdim.
3 evladım var. Her biri bugünlerde birer yetişkin.
Mutlu ve huzurlu bir hayatım oldu.
Ve, 6 Haziran 2022’de bu dünyadaki yolculuğum bitti.

Yaşadığım 82 yıl boyunca, Türk Kültürü, İstanbul Adabı ya da değerli bulduğum diğer konularla ilgili bildiklerimi, gelecek nesillere aktarmak için yazdım.

Bu sitede bulacağınız bilgiler, benim defterlerime not ettiklerimden ya da sıkça başvurduğum kitaplardan yapılmış alıntılardan oluşacaktır.

Hepinizi yürekten selamlıyorum.
Hadi başlayalım.

Geçmişe yolculuk yapmaya hazır mısınız?

Adab-ı Muaşeret ne demektir? Misafir nasıl ağırlanır? Genç hanımların bilmesi gereken ipuçları nelerdir? gibi soruların yanıtları eskilerden geliyor.

Okurken eğleneceğiniz ve bilgileneceğiniz yazılarımızın tamamına ulaşmak için aşağıdaki butonu kullanabilirsiniz.

Bugün ne pişirsek?

ÖN HAZIRLIKLAR

Mutfakta çok fazla zaman harcamamak için…

Tedarikli olmakta fayda vardır. Evet bu da sizler için eski bir deyim, biliyorum.
Bu bölümde sizlere, ön hazırlıklar sayesinde ne kadar zaman kazanabileceğinizi anlatacak, işinizi yarı yarıya kolaylaştıracak ipuçlarını vereceğim.

ÇORBALAR

Türk ve dünya mutfağından hem sıcak hem de soğuk çorba tarifleri…

Soğuk kış günlerinde ve hastalıkta 1 kase sıcacık çorbanın yerini hiçbir şey tutamaz derdi anneciğim. Gençken soğuk çorba diye bir şey bilmezdim, yıllar geçip mutfak kültürlerine ilgim artınca bir kaç çeşidini tatma fırsatım oldu. Denediğim ve tadını sevdiğim tüm çorba tariflerini sizlerle paylaşıyorum.

ANA YEMEKLER

Tencere ya da fırında pişmiş sebze, et ve balık yemekleri…

İşte, “ana yemek” dediğimiz bölüm.
Etli ya da etsiz sebze yemekleri, parça ya da bütün et ile hazırlanmış yemekler, tavada, fırında veya ızgarada pişen balıklar….

SALATA VE MEZELER

Birbirinden değişik salatalar ve herkesin severek yediği meze tarifleri…

Birbirinden değişik salatalarımız var, bir de bunlara dünya mutfağını eklersek bazen sadece salata ile doyarak masadan kalkmak da mümkün.
Peki ya mezeler? Mezelerin doyulmaz tadına varabilmek için illa yanında içki mi olmalı? Hiç sanmıyorum.

ZEYTİNYAĞLILAR

Topraklarımızın bize verdiği en büyük hazinelerden biridir zeytinyağı…

En çok tercih ettiğim yemek türüdür zeytinyağlılar.
Hem vücudumuza şifa veren hem de sebzenin ya da bakliyatın tadını en üst seviyelerde açığa çıkartarak ruhumuzu da besleyen zeytinyağlı yemek tarifleri.

PİLAV VE MAKARNALAR

Pirinç ve bulgur ile yapılan nefis pilavlara ve evde yapılmış makarna tariflerini de ekledim…

Türk mutfağının önemli bölümlerinden birindeyiz. Sebzeli, etli ya da kuru yemişli pilavlar, evde yapılmış makarnalar ve elbette mis gibi kokan mutfaklar…

TATLILAR

Şerbetli hamur tatlıları ya da sütlü kremalı hafif tatlılar…

En çok çeşit bildiğimiz bölüm “tatlılar” olabilir mi sizce de?
Sofralarımızı tatlandırmamızın bin bir yolu var ama “tatlandırmak” dendiğinde sizin de aklınıza ilk önce en sevdiğiniz tatlı gelmiyor mu?

HAMUR İŞLERİ

Biraz un yardımıyla sevdiklerinizi “Harikalar Diyarına” götürün…

Tatlısı tuzlusu, böreği çöreği, kolayı zoru derken, mutlaka herkesin uygulayabileceği bir hamur işi tarifi vardır.
Seviyorsanız ya da en önemlisi tüketmeniz sağlık açısından zararlı değilse, bu tariflere de bir göz atın derim.

REÇELLER

Meyveden sebzeye her şeyin reçelini yapar, yerim diyenlere…

Topraklarımızda, yaz ya da kış aylarında yetişen neredeyse bütün meyvelerin reçelini yapabiliyoruz.
Kahvaltı sofralarımızı renklendiren reçeller bu bölümde…

TURŞULAR

Kavanozlara turşu basma zamanı geldi mi?
Sebzelerin en taze en gevrek olduğu zamanı kaçırmadan turşunuzu kurun.

Yazın biber ve salatalık, kışın ise lahana turşusu bizim evin en sevilenlerindendir.
Oysa, ne çok çeşit turşumuz vardır. Haydi, birlikte bakalım…